15 Şubat 2010 Pazartesi
Vatikan
Din kavramına soğuk, illuminati sempatizanı, sanatla tek geçmişi Üniversite'deki Barok Dönemi ödevi olan bir insanın nasıl bugüne kadar gördüğü en görkemli yer olabilir Vatikan? Bu kişiye bile karmaşık duygular hissettirebiliyorsa, koyu Katolikler neler hissediyordur San Pietro'ya girdiğinde tahmin bile edemiyorum..
Dünya'nın hem yüzölçümü (0.44 km2) hem de nüfus (yaklaşık 1000) anlamında en küçük ama etkisi en büyük ülkesi Vatikan'la, 2007 kışındaki İtalya gezimde tanıştım. Manevi tarafı mı, hakkında anlatılan efsaneler mi, meydanı mı müzeleri mi yoksa bazilikası mı bilmiyorum. Ama bir şey var ki o da Vatikan deyince akan suların benim için durduğu.. Bu yazımda sadece 1 gün görme fırsatı bulduğum ama unutamadığım bu esrarengiz ülkeden bahsedeceğim.
Ocak 2007'de ziyaret ettiğim, Roma'nın bir kısmında yer alan bu minik ülkede, girişte sizi karşılayan geniş meydanı, meydan ortasındaki Bernini'nin anıtını, meydanın etrafındaki sütunlar ve sütunlar üzerindeki heykelleri incelemeye sıkılmazsanız (ben artık incelemekten yorulmuştum şahsen) saatleriniz yetmeyebilir. Benim hedefim belliydi. Dünya'nın en büyük kilisesine girmek!!
(Olur da birgün yolunuz düşerse söylemekte fayda var. Bazilika girişinde kıyafet düzgünlüğü kontrol ediliyor. Şortlarla, askılılarla girmek yasak ;) )
İçeri girdikten sonra San Pietro'nun neden Katoliklerin baştacı olduğunu anlıyorsunuz. Abartmadan söylüyorum hayatımda gördüğüm en görkemli yapı. 60.000 kişi alabildiğini söylesem (Şükrü Saraçoğlu 55.000) büyüklüğü konusunda kafanızda bir şeyler oluşmuş olur belki. Çok da anlamadığım için bana inanılmaz gelen bir iç mimari, heykeller, papa mezarları, şapeller vs. Her şey öyle ince ayrıntısına kadar işlenmiş ki, ilk başlayan heykeltraşın neden ömrünün Bazilika'nın bitişine yetmediği belli..
Tabii ki oraya giden her insan gibi, bu muhteşem Bazilika'nın Kubbe'sine çıkmak istiyorsunuz. Çıkış için 2 alternatif var. Merdiven veya asansör. Yanlış hatırlamıyorsam biri 4 diğeri 6 euro'ydu. Benim gibi eğlence olsun diye ya da üç beş kuruşun cimriliğini yapmak için merdivenle çıkmayın!! O daracık, 600'e yakın merdivende (bi yerden sonra saymayı bıraktım :)) iflahınız kesilir mazallah. 500 küsur merdiven tırmandıktan sonra kan ter içinde en tepedeki balkona çıkmıştım! Tüm Vatikan ve Roma panaromik olarak ayaklarımın altındaydı. Muhteşem bir manzaraydı..
Sıra geldi Vatikan Müzesine! Öncelikle sanattan anlamam, heykel, resim sevmem bu yüzden Vatikan'a kadar gidip, müzesine girmedim diyeni ıslak odunla döverler! Yapmayın etmeyin, bir yolunu bulup gidin! Pazartesileri kapalı, diğer günler de 16:45'e kadar açıktı dikkat edin.. (Müze giriş kartını atmamışım, 8 euro öğrenci bileti)
Müzenin ne kadar büyük olduğunu şu şekilde anlatabilirim. Hiç durmadan, resim, heykel incelemeden üstün körü gezdim, 2 saatte çıkabildim :) Birazcık ilginiz varsa günler geçirebilirsiniz o kadar diyim..
Müzede beni en çok etkileyen şeyler, Spiral merdivenler ve Sistine Şapeli'ydi. Spiral merdivenlerin özelliği birbiri içerisine geçmiş 2 farklı merdivenin döne döne aşağı inmesiydi. Sistine Şapeli de, Michelengelo'nun 4 yıl neredeyse hiç çıkmadan tamamladığı mekan ve Vatikan'ın en değerlisi.. O kadar güzel resim arasında en önemlisi de Adem'in yaratılışı (Creation of Adam). (Adem'le Tanrı'nın parmakları birbirine değmiyor. Belki alakalıdır -> Zeigarnik Effect). Şapel'in en önemli özelliği herkesin Melekler ve Şeytanlar'dan artık bildiği üzere, Papa seçimlerine ev sahipliği yapması. Mevcut Papa öldükten sonra yenisi seçilenen kadar tüm Papa adayları ve seçmen papazlar bu Şapel'e kendilerini kitliyorlar ve yeni Papa seçilene kadar Şapel'in bacasından siyah duman çıkıyor. Papa seçildikten sonra da bunu Katoliklere müjdelemek için basıyorlar beyaz dumanı.
Bu arada Sistine Şapel'i girişinde görevi herkese "şşttt"lamak olan bir adam var sanırım. Buraya her giden bilir kendisini :) Ayrıca Şapel içerisinde fotoğraf çekmek yasak, bilginize..
Vatikan hakkında söylenecek daha çok şey var ama benimkiler bu kadar. Kilisenin din uğruna bugüne kadar yaptıkları, yönettikleri milyonlarca Katolik, siyasetle ve mafyayla harış neşir olmaları, suikaste kurban giden Papalar vs. gibi karanlık yüzü haricinde, candır Vatikan :) Zaten bu yüzü için God Father'daki mafyalar mafyası Michael Corleone (Al Pacino) bile der ki: "Biz değil, asıl mafya bunlar!"..
DipNot: Vatikan aslında Türkiye'den vize istemiyor, tabii İtalya'ya uğramadan gidebilirseniz ;)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder